Finding the right pair of jeans that fit perfectly has never been easy. One brand’s straight fit is another’s skinny, a size 32 from one label could be a 34 at the next, and even if you find a pair that's a good fit, you’ll need to find the right wash and leg length that suits you too. It's a dizzying labyrinth of contradictions and frustrations. And that's just when you’re trying them in store, ordering online can make it even trickier. Of course, there is the option to go custom, which eliminates these fit issues entirely. But a bespoke pair of jeans from the likes of Scott Morrison’s 3X1 or Levi’s Tailor shop can be expensive and can often involve a lengthy process to make. One brand that has reimagined the concept of custom jeans is Unspun, a San Francisco and Hong Kong-based startup that uses 3-D scanning technology and AI to create made-to-order jeans. To order a pair of unspun jeans, customers choose or design a jeans style, fabric, thread color, rise height, and hem length. Next, they undergo a 30 second 3D body scan, either in an unspun retail store or using the brand's smart phone app to create an accurate avatar. The software then uses algorithm-based pattern generation to create a digital tech pack with quality control measurements and the custom sized garment pattern pieces that is provided to the manufacturer. The typical time from purchase to delivery is 2-3 weeks. One of the biggest benefits of the made to order model is that it completely eliminates the need for inventory and dramatically reduces the waste created by current production methods. Alongside circular transformation, reducing excess stock in the fashion industry is a major barrier to achieving environmental sustainability. In 2018, the H&M Group revealed they had $4BN worth of unsold inventory, prompting industry-wide questions about the environmental (and economic) impact of the mass-production model and resulting deadstock. Naturally, the retail giant was one of the first names Unspun targeted in order to push their solution to scale. In 2020, they partnered with Weekday, a H&M subsidiary, to test the technology. After a successful trial period, they rolled out in-store body scanning at the brands Götgatan store in Stockholm, in partnership with event and experience company YR Live and body scanning specialists, TG3D. Speaking on the partnership with Forbes, Walden Lam, Unspun’s cofounder explained that accessible-priced on-demand jeans make sense for several reasons. In commercial terms, eCommerce return rates “can be up to 40% for jeans,” causing excess inventory and reduced profitability. Secondly, he explained that the Unspun model offers “a different way to interact with customers,” and a “20-40% (price) uplift on custom products.” Weekdays currently offer custom fit made to order jeans with a price tag of around $100US, compared to their usual jeans pricing of $40-$80. Beyond efficiency, Unspun are also looking to move the industry to a more inclusive space. “Discrimination and bias are inherently baked into the fashion industry,” explains Lam. “Sizes are built upon the concept of assumption - assuming how a body should be. There is a lot of institutional and racial bias embedded in sizing, and we need to get rid of sizes altogether and instead custom-fit products around actual people in real time.” By creating a customer experience that prioritizes emotional experience over consumption, Unspun are already achieving positive reactions from their jeans. Forbes reported that there were no returns from the first 30 orders of jeans fulfilled at Weekday’s store. The brand has already established further partners, including sustainable brand Pangaia, with more collaborations in the pipeline. Right now, Lam believes the biggest hurdle for scaling production is the manual fabric cutting in garment manufacturing, detailing how automisation of the jeans making stage could help achieve accuracy, keen pricing, and swift turn-around times. All of which are hallmarks of industry 4.0. Currently, unspun uses their custom patterns to create jeans from flat fabrics that must be cut and sewn together to create a garment, but the brand recently launched VEGA pants, which are zero-waste and 3D-woven. Unspun’s VEGA machine uses patterns and yarn to weave in 3-D, versus cutting and sewing flat fabrics. The 3D weaving process means that yarn goes straight to product, without extra pieces of scrap fabric. A single pair can be made within ten minutes. Unspun has ambitions far beyond zero waste and zero inventory pants, though: The brand’s goal is to reduce all global carbon emissions by 1%. “We are super proud of this goal because it is crazy and our tech is set up to do it,” Unspun co-founder, chairman, and chief product officer Beth Esponnette tells Barrons. “Our on-demand technology currently unlocks a fashion industry that is zero excess inventory, which, if applied across the industry, immediately reduces the impact of the industry by just under one-third, since about that much inventory goes to waste at the end of each season,” she says. The fashion industry is responsible for a significant portion of global carbon emissions (the U.N. estimates 10%) and Esponnette says that unspun’s zero-waste weaving process could also eliminate material waste from the cut-and-sew manufacturing process, and unspun’s software and hardware can allow brands to make products closer to where they are sold. Unspun is working toward circularity, through which products can be transitioned back to original yarn once they are no longer wanted by the wearer. “The current fashion industry life cycle isn’t a life cycle- it’s linear,” says Lam. “In addition to rethinking materials, we need to reconfigure the design and production process so that end of use and circularity are actually designed into the products. The fashion industry needs to be thoughtful and intentional. The fashion industry sets the trends: it should really lead the world into becoming the world we want to live in.”

Markalar çok sevilen jean'leri ile denim dünyasını nasıl değiştiriyor?

Mükemmel uyum sağlayan jean'i bulmak hiç kolay değil. Bir markanın düz kesimi diğerinin dar kesimi olabilir, bir markadan 32 giyerken diğerinden 34 giyiyor olabilirsiniz. Dahası, bel ölçüsünü tuttursanız bile bu sefer istediğiniz şekilde yıkanmış ve bacak boyu size uyan bir ürün aramaya koyuluyorsunuz. Baş döndüren ve can sıkıcı bir labirent gibi. Düşünün, bunlar sadece mağazada jean denerken yaşadığınız zorluklar. Bu ürünleri internetten sipariş vermek işleri daha da zorlaştırma potansiyeline sahip. Tabii ki bütün bu sorunları ortadan kaldırmak için kişiye özel jean üretimi tercih edilebilir. Ancak Scott Morrison's 3X1 veya Levi's Tailor Shop gibi markalardan ısmarlama jean almak pahalıya patlayabilir ve bu jean'lerin üretim süreci de genellikle uzundur. Kişiye özel jean kavramına yeni bir soluk getiren markalardan biri, kişiye özel jean üretimi için 3-D tarama teknolojisi ve AI kullanan San Francisco ve Hong Kong merkezli bir girişim olan Unspun. Unspun'dan jean sipariş etmek isteyen müşteriler; stil, kumaş, iplik rengi, bel yüksekliği ve paça uzunluğu özelliklerini kendileri seçiyor veya tasarlıyorlar. Ardından, avatarı doğru bir şekilde oluşturabilmek için bir Unspun mağazasında veya markanın telefon uygulamasını kullanarak 30 saniyelik bir 3D vücut taraması gerçekleştiriyorlar. Daha sonra bu yazılım, algoritma tabanlı kalıp oluşturma özelliği sayesinde içerisinde kalite kontrol ölçümleri ve üreticiye ulaştırılmak üzere üretilecek kıyafetin parça ölçümlerini içeren bir dijital teknoloji paketi hazırlıyor. Bu süreçten sonra ürünün ele geçmesi ise yaklaşık 2 ila 3 haftayı buluyor. Kişiye özel yapılan ürünlerin en büyük avantajlarından biri, olası stok sorunlarını tamamen ortadan kaldırması ve mevcut üretim yöntemlerinin yarattığı israfı önemli ölçüde azaltmasıdır. Döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde moda endüstrisindeki markaların gereksiz miktarlardaki stoklarını azaltması, çevresel sürdürülebilirliği sağlamak için atılabilecek en önemli adımlardan birisidir. 2018'de H&M Group, 4 milyar dolar değerinde satılmamış envanteri olduğunu açıkladı, bu da seri üretim modelinin ve bu modelin yarattığı ölü stokların çevresel (ve ekonomik) etkisi ile ilgili soru işaretlerinin ortaya çıkmasına yol açtı. Bunun bir sonucu olarak H&M, Unspun'ın çözümlerini tanıttığı ilk markalardan biri haline geldi. Unspun, teknolojisini test etmek için 2020 yılında bir H&M iştiraki olan Weekday ile iş birliğine gitti. Başarılı geçen deneme sürecinin ardından etkinlik ve deneyim şirketi YR Live ve vücut tarama alanında uzman TG3D ortaklığı ile mağaza içi vücut tarama hizmeti, Stockholm'deki ünlü Götgatan caddesinde yer alan H&M mağazasında sunulmaya başlandı. Unspun'un kurucu ortağı Walden Lam, Forbes'a verdiği röportajda erişilebilir fiyattan sunulan talebe bağlı jean üretimi hizmetinin birkaç nedenden dolayı mantıklı olduğunu belirtti. Ticari anlamda talebe bağlı üretim ile jean'lerin e-ticaret verim oranı "%40'a kadar çıkabilir" ve stok fazlalığının önüne geçmenin yanı sıra kârlılığı da artırabilir. İkinci olarak, Unspun'ın sunduğu çalışma modelinin "müşterilerle etkileşim kurmak için yeni bir yöntem" getirdiğini ve "kişiye özel ürünlerin fiyatlarının %20 ila 40 daha fazla olacağını" belirtti. Weekday, seri üretilen ve etiket fiyatı 40 ila 80$ arasında değişen ürünlerinin aksine kişiye özel jean'lere yaklaşık 100$'lık bir fiyat biçiyor. Unspun, verimliliğin de ötesinde, sektörde daha kapsamlı bir dönüşüm öngörüyor. Lam, bu düşüncesini "Ayrımcılık ve önyargı, moda endüstrisinin genlerinde var" diyerek açıklıyor. "Kıyafet bedenleri, vücudun nasıl olması gerektiğiyle ilgili varsayımlara dayanarak belirleniyor. Bedenlerin belirlenmesi sürecinde çok sayıda kurumsal ve ırksal önyargı var. Beden kavramını kalıcı olarak terk etmemiz ve bunun yerine ürünleri gerçek zamanlı olarak insanların vücutlarına özel üretmemiz gerekiyor.” Müşterilerin duygularını satışın önüne koyan bir deneyim sunmayı tercih eden Unspun, jean'leri için şimdiden olumlu geri dönüşler almaya başladı. Forbes, Weekday mağazasında vücut tarama yöntemi kullanılarak verilen ilk 30 jean siparişinin iade edilmediğini yazdı. Unspun, şimdiden sürdürülebilir moda markası Pangaia gibi çeşitli oyuncularla ortaklıklar kurmaya başladı ve bu tür iş birliklerinin sayısının artacağını öngörmek zor değil. Lam, üretimi ölçeklendirmenin önündeki mevcut en büyük engelin kumaş kesiminin elle yapılıyor olması olduğuna inanıyor ve jean üretim aşamalarının otomasyonunun hatasız üretim, doğru fiyatlandırma ve daha kızlı kâr elde etme konularında ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor. Lam'ın bahsettiği şeylerin hepsi aynı kapıya çıkıyor: Endüstri 4.0. Şu anda Unspun, kıyafetin meydana gelebilmesi için birlikte kesilmesi ve dikilmesi gereken düz kumaşlardan jean üretmek için kendi özel desenlerini kullanıyor ancak marka, kısa süre önce sıfır atık ve 3D dokuma olan VEGA pantolonlarını piyasaya sürdü. Unspun'un VEGA makinesi, düz kumaşları kesmek ve dikmek yerine desen ve iplik kullanarak 3 boyutlu dokuma işlemi gerçekleştiriyor. 3D dokuma işlemi, ortaya fazladan kumaş çıkmadan bütün ipliğin doğrudan üründe kullanılması anlamına geliyor. Bu yöntemle bir pantolon, 10 dakika gibi kısa bir sürede üretilebiliyor. Unspun'ın hedefleri ise aslında sıfır atık ve ölü stoksuz pantolon satışının çok daha ötesinde: Marka, küresel karbon emisyonunu %1 oranında azaltmayı hedefliyor. Unspun'un kurucu ortağı, başkanı ve baş ürün sorumlusu Beth Esponnette Barrons, bu hedef ile ilgili olarak, "Bu hedefle oldukça gurur duyuyoruz çünkü çılgın bir hedef ve teknolojimiz bunun için hazır,” dedi. Barrons, "Talebe bağlı üretimi mümkün kılan teknolojimiz, moda sektörünün ölü stoksuz geleceğine yönelik atılan ilk adım ve eğer bu yöntem bütün markalar tarafından benimsenirse her sezon sonunda onca ürünün boşa gitmesi engellenecek ve sektörün çevreye olan etkisi anında üçte bir oranında azalacak," yorumunda bulundu. Moda endüstrisinin küresel karbon emisyonlarının hatrı sayılır bir kısmından sorumlu (BM tahminlerine göre %10) olduğu bir ortamda Esponnette, Unspun'un sıfır atık dokuma sürecinin kumaş kesimine dayalı üretimden doğan malzeme israfını ortadan kaldıracağını ve markanın sunduğu yazılım ve donanımların, moda markalarının ürünlerini satış noktalarına daha yakın yerlerde üretebilmelerini sağlayacağını belirtiyor. Unspun, müşterilerin ürünlerini artık kullanmak istemedikleri noktada bu ürünlerin ipliğe geri dönüştürülebileceği döngüsel bir süreç üzerinde çalışıyor. Lam'a göre "Günümüz moda endüstrisinde gördüğümüz şey bir yaşam döngüsünden ziyade bir yaşam doğrusu". "Sadece malzemeler konusunda değil, tasarım ve üretim süreçleri hakkında da adım atmamız gerekiyor ki kullanım ömrü biten ürünlerin döngüsel üretim sürecine dahil edilmesini sağlayabilelim. Moda endüstrisinin özverili ve planlı bir şekilde hareket etmesi gerekiyor. Moda endüstrisinin trendleri belirlediği dünyamızda en büyük trend, gezegenimizi içinde yaşamak istediğimiz bir hale getirmek için çalışmak olmalı."